19 Ocak 2016 Salı

4. Hafta Albümü: M-U-S-I-C/Elif ÇAĞLAR


Geçen Hafta dediğim gibi, Elif Çağlar'a bayıldım. Bu hafta da ilk albümü m-u-s-i-c var listede. Albüm 2010'da piyasaya çıkmış. Söz ve müziklerin tamamı yine kendisine ait. "Circus Love" isimli şarkı "Sirk Aşkı" filminin soundtrack'i. Filmi izlemediğim için diğer şarkılar filmde kullanıldı mı bilmiyorum. Ama fragmanını izleyeceğim en kısa zamanda. Müzikleri bile izlemek için geçerli sebep olur benim için. Albümde yer alan şarkılar;

  1. M-u-s-i-c
  2. Everyone's Error
  3. Circus Love
  4. Jamaica
  5. Say Where You're At
  6. Don't Cry For Me
  7. Home
  8. Just Because
  9. Should I Trust You?
10. Everybody's an Artist in New York
11. Universal Love (Feat The Curly Trio)


2. ve 3. Hafta Dikişleri: V yaka Siyah Bluz ve Süet Kloş Etek

Nazar mı değdi ne, iki haftadır ne diksem elimde kalıyor :)) 2. haftanın işi V yaka salaş bluzdu. Jarse kumaştan bir güzel kestim, diktim derkeen, benim çamur lekesi sandığım şey meğer boya gibi birşeymiş! Bugün ütülerken fark ettim. Sağlık olsun, allahtan çok uğraştıran birşey değildi. (Züğürt tesellisi) Fotoğraflamaya değer bulmadığım için hiiiç uğraşmadım :)

2. fiyaskoda 3. hafta dikişi Süet kloş etek. Hayvan gibi şii yaptığım için kumaş elimde kaldı bu sefer auhaua :D kumaşı kesmekle uğraşmayayım dedim, düz gider bu dedim, cart diye ayırıverdim :D Bir de yelek kesmiştim, onu dikeceğiz artık napalım. :D :D Kocam bilse hunharca dalga geçer :D

Hepsi tembellikten işte, kolayına kaçıveriyorum bu aralar herşeyin. Hafta sonuna kadar faaliyet raporu yetişecek, haftasonu misafir gelecek, temizlik var ohooo.. İş olduğunu bilseymişim anamın karnından çıkmayacakmışım valla ..:)

Velhasıl kelam, 2. ve 3. haftaları fire olarak kaydediyorum. Hepimizin canı sağolsun. :))


3. Hafta Filmi: Brave



3. haftanın filmi 2012 yapımı orjinal adıyla "Brave" oldu. Tabi ben geç kalıyorum sürekli yazmakta bu aralar. İş çok yoğun, evde trafik de çok yoğun. Dikişler sürekli aksıyor. Nasıl toparlarız bilmem. Animasyon filmleri ayrı seviyorum. Espriler bazı filmlerde çok iyi oluyor. Mesela kırmızı başlıklı kız vardı bi, 2006 yapımıydı yanlış hatırlamıyorsam, film çok iyiydi ya :)) Neyse konu dağıldı yine :)

Söz dinlemez bir prenses ve iyi bir okçu olan Merida, babası Kral Fergus ve annesi Kraliçe Elinor'un yönetimindeki krallıkta yaşamaktadır. Fakat kızıl saçlı Merida bir gün, krallığın kutsal sayılan bir geleneğine karşı çıkar ve bu hareketi yaşadığı topraklara kargaşa ve öfke getirerek, krallığı neredeyse felaketin eşiğine sürükler. Merida'nın bundan sonraki görevi hem ülkesine tekrar huzur getirmek hem de anne babasının kalbini geri kazanmaktır. Merida üzerindeki lanetle savaşırken gerçek cesareti ve doğruluğu da keşfedecektir.

Anne olsaydım, çocuğumla izlemekten çok keyif alırdım bu animasyonları, anne-çocuk için bence çok güzel bir etkinlik olur. Çocukların değil ailelerin daha çok izlemesi gerekli. Aile bağlarının önemini vurgulayan çok güzel bir film. Tabi aileler daha iyi bilir, bana konuşması kolay :) Çocuksuzlar da izlesin derim ben, valla tek başıma da gayet güzel vakit geçirdim :)


17 Ocak 2016 Pazar

3. Hafta Kitabı: Yolda/Jack Kerouac


Beat kuşağı yazarlarından Jack Kerouac'ın 1951'de yayınlanan kitabı yolda, çoğunlukla yazarın kendi anılarından oluşuyor. Yazar ve arkadaşlarının amerikayı boydan boya dolaşmalarını konu alıyor. Yayınlandığı dönemde amerikan gençliğini büyük ölçüde etkilemiş bir kitap. Daha bitiremedim, ama altını çizdiğim birkaç cümleyi paylaşayım;
“Çünkü benim adam dediklerim sadece çılgınlardır, yaşama çılgınları, konuşma çılgınları, çok şey isteyen, hiç esnemeyen, beylik laflar etmeyen tipler, yıldızların arasında örümcekler çizerek parlayan ve en ortalarındaki mavi ışığı görenlere "Vay canına!" dedirten o muhteşem sarı maytaplara benzettiğim kişiler.”
“Sal, ova kızılderililerinin sevdiğim yanı, yüzdükleri kafa derilerinin sayısını hesaplayıp söyledikten sonra kapıldıkları utangaçlıktı.”
“Eserden o kadar etkilendim ki, bir süre için, yaşadığım hayatın çılgınlığını unutup Beethoven'in kederli seslerinde ve hikayesinin zengin Rembrandt renklerinde kayboldum."
“Zindan taşlarının, kasvetin adamıydı onlar: Amerika'nın, yeraltından çıkmış son moda sefil insanları, yavaş yavaş benim de karıştığım yeni bir asi kuşak."
“çünkü hayat kutsaldır ve her ânı değerlidir.”

15 Ocak 2016 Cuma

3. Hafta Caz Albümü: Misfit/Elif Çağlar

      

 Bu haftanın caz albümü Elif Çağlar'ın ikinci albümü olam "Misfit". Akbank Caz Festivali bünyesinde Anadolu Üniversitesinde konser verdi, ikinci yıl yine bilet almama rağmen gidemedim. Albümü dinledikten sonra kaçırdığıma daha bir pişman oldum. Çok başarılı bir albüm olmuş, sahnede dinlemek apayrı olurdu. Ses, yorum, sözler, herşeyi çok güzel. Albümdeki tüm sözler kendisine aitmiş. Haftaya da ilk albümü listede olacak. Dinlemenizi şiddetle tavsiye ederim. 
Elif Çağlar'a bu albümde Eric Harland, Harish Raghavan ve Aaron Parks eşlik ediyor. Albümdeki parçalar;

  1. You are Safe
  2. A Misfit
  3. Catch Us If You Can
  4. Before
  5. Get Out Get Out
  6. Follow You
  7. The Books
  8. Grown Up
  9. Man Down
10. Pieces of Heaven

2. Haftanın Filmi: The Way Back



        Kardeşim Özkan'ın öve öve bitiremediği filmi geçtiğimiz hafta sonunda izleyebildim. Bu aralar sağlık sorunlarım nedeniyle hiçbir şey yapamıyorum. Temizlik bile yapamadım doğru dürüst. Daha ikinci haftanın yazılarını bitiremedim. Üçüncü haftayı kusura bakmazsanız tek yazıda çıkarıvereyim diyorum. Şunu da bi gireyim de.. :)
        Film 2011 yapımı. Polonyalı Sławomir Rawicz'in 'The Long Walk' isimli kitabından uyarlanmış. Oldukça ilginç. Kitabın 1956'da yayınlanmasından ve 500.000 satıp 25 dile çevrilmesinden sonra, pek çok kişi bu olayın ve hala hayattalarsa yaşayan tanıklarının izini sürmüş, hatta İngiliz BBC kanalı da bu efsaneyi belgeselleştirmiş. Böylesine yüklü bir bilinmezlik zincirine bağlı olan bu filmi yapma fikri de, işte bu BBC belgeselini seyrettikten sonra düşmüş yönetmen Weir'ın aklına. 

"1940 yılında Sovyet Rusya’ya bağlı Sibirya çalışma kampından özgürlükleri için kaçtıktan sonra 6000 km yürüyerek Gobi Çölü'nü aşıp Hindistan’a ulaşan bir grup esirin yaşadıkları macerayı ve dramı ustalıkla anlatan gerçek olaylara dayanan bir yol öyküsü... " olarak özetleyebileceğimiz filmin hikayesi, geniş kadrosuyla daha da ilgi çekici bir hale bürünüyor.


Biraz yavaş ilerleyen filmlerden, ama akılda kalıcı, etkileyici bir film. Boş bir akşamınızda keyifle izleyebileceğiniz bir film. 

11 Ocak 2016 Pazartesi

2. Haftanın Kitabı: Hayvan Çiftliği/George Orwell


Bu yıl sadece nobel ödüllü kitaplar okumaya karar vermiştim, düşündüm de hepsini okumak için acelem yok :) 

George Orwell daha çok 1984 romanıyla tanınmakta. Bende 1984 le tanıdım kendisini. 1984 distopik romanlar arasında kült olmuş bir kitap. Hayvan çiftliği de aynı şekilde yergilerin başyapıtı olarak kabul ediliyor. Kitabın arka kapağında 1940'lı yılların "reel sosyalizm" ini eleştirdiği belirtilmiş. Kitap özeti olarak arka kapak yazısını olduğu gibi aktarıyorum:

" Hayvan çiftliğinin başkişileri hayvanlardır. Bir çiftlikte yaşayan hayvanlar, kendilerini sömüren insanlara başkaldırıp çiftliğin yönetimini ele geçirir. Amaçları daha eşitlikçi bir toplum oluşturmaktır. Aralarında en akıllı olan domuzlar kısa sürede önder bir takım oluşturur, ama devrimi de yine onlar yolundan saptırır. Ne yazık ki insanlardan daha baskıcı, daha acımasız bir diktatörlük kurulmuştur artık. George Orwell, bu romanında tarihsel bir gerçeği eleştirmektedir. Romandaki önder domuzun düpedüz Stalin'i simgelediği açıktır. Diğer kahramanlar gerçek kişileri çağrıştırmasa da, bir diktatörlük ortamında olabilecek kişilerdir. 
Altbaşlığı Bir Peri Masalı olan Hayvan Çiftliği, bir masal anlatımıyla yazılmıştır; ama küçükleri eğlendirecek bir peri masalı değil, çarpıcı bir politik taşlamadır." 

Domuz Napoleon ve köpekleri hiçbirimize yabancı değil. Kitaptan sevdiğim alıntıları sona sakladım. Mutlu haftalar..

- İnsan üretmeden tüketen tek yaratıktır.
- İnsana karşı savaşırken sonunda ona benzememeliyiz. Onu alt ettiğiniz zaman bile, onun kötü alışkanlıklarını benimsemeyin.. Ve en önemlisi, hiçbir hayvan kendi türünden olanlara zorbalık etmemeli. Güçlüsü güçsüzü, akıllısı akılsızı hepimiz kardeşiz.
- Pırıl pırıl bir ilkbahar akşamıydı. Çiftlik gözlerine hiç bu kadar güzel görünmemişti. Birden burasının kendi çiftlikleri olduğunu hatırladılar, bu toprakların her bir karışı onlarındı. Clover'ın gözleri yaşardı. Düşüncelerini dile getirebilse, yıllar önce insan soyunu alaşağı etmek üzere yola çıktıklarında, hedeflerinin asla bu olmadığını söyleyecekti. 
- Dışarıdaki hayvanlar bir domuzların yüzüne, bir insanların yüzüne bakıyor, ama onları birbirinden ayırt edemiyordu.