1. Haftanın Albümleri: Jazz

"Ella and Lois" (1956)/ Ella Fitzgerald- Lois Armstrong

Yepyeni bir yıldan, yepyeni uğraşlarla merhaba :) Bu yıl projeleri genişlettim. Jazz müziği şarapla çok severim. :) Kerem Görsev' in programını tesadüfen çok sevmemle başladı bu jazz sevdası. Dinledikçe alıştım, alıştıkça sevdim. Ve bu yıl, neyin ne olduğunu iyi öğreneyim bari madem dinliyorum.. Artık her hafta bir klasik, bir yeni olmak üzere 2 jazz albümü dinliyoruz. 

İlk haftanın klasiği tabi ki Jazz'ın babası Lois Armstrong'dan; Ella and Lois. 1956 yılında piyasaya çıkan albümde L.A. ve Ella Fitzgerald'a Oscar Peterson Quartet eşlik ediyor. Albümdeki şarkılar:

  1. Can't We Be Friens

  2. Isn't This a Lovely Day

  3. Moonlight in Vermont

  4. They Can't Take That Away From Me

  5. Under a Blanket of Blue

  6. Tenderly

  7. A Foggy Day

  8. Stars Fell on Alabama

  9. Cheek to Cheek

10. The Nearness of You

11. April in Paris

Vokalde Ella Fitzgerald ve Lois Armstrong (ayrıca trompette),  basta Ray Brown, gitarda Herb Ellis, piyanoda Oscar Peterson ve bateride Buddy Rich yer alıyor. Albümün aranjörü Buddy Bregman. 

İlk albümden başlamak yerine neden bu albümü seçerek bodoslama daldığımı sorarsanız, sebebim sadece albümün kapak fotoğrafıdır derim. Samimiyeti, yalınlığı, her şeyine vuruldum. Favorim "They Can't Take That Away From Me" ve "Tenderly". Temposu yüksek şarkıları daha çok seviyorum. Bence Ella ve Lois vokalde harika bir ekip olmuşlar.  Her şarkısını severek dinledim, dinleyeceğim. 

Kerem Görsev "Four Days"

Dedim ya, bu adam bana jazz müziği sevdiren adamdır. Standart her akşam joy fm dinlediğim yıllarda programına denk gelmemle sevmem bir oldu. Albüm daha taze, 19 kasımda piyasaya sürüldü.
16. kişisel albümü olan 4 days,  94-97 yılları arasında bestelediği ve eski albümlerinde yer alan 8 parçadan oluşuyor. Kontrabasta Kağan Yıldız ve davulda Ferid Odman'ın yer aldığı Kerem Görsev Trio'ya Dünyanın en iyi saksafoncularından olan Ernie Watts eşlik etmiş. Albümde yer alan şarkılar;

1. Be Be Be
2. Conversation With the Bass
3. Dream of Saxello
4. Four Days
5. Hands and Lips
6. I Love May
7. Mango
8. Sir Ali

Daha teknik yorumlar yapmayı çok isterdim açıkçası ama maalesef öğrenme aşamasındayım. Eksik ya da hatalı gördüğünüz bir şey varsa lütfen yorum bırakın. Mutlu haftalar, musmutlu yıllar...:)

Siyah Triko Elbise

Poz vermeyi beceremiyorum. Yine gözüm yok fotoğrafta. Saç rengine de alışamadım zaten. Neyse allahtan kumaşı ziyan etmeden elbiseyi dikmeyi becerebildim. :) Dolabımı yeniliyorum bu yıl, temel parçalardan başladım haliyle.  E ofis ortamında çalışınca da hep ofis kıyafetleri önceliği kapıyor. 

Bu elbise kalıp olarak diktiğim ile aynı, daha net bir fotoğraf olduğu için paylaşıyorum.

Bu elbiseyi triko kumaştan kalıpsız diktim. Omuz ölçülerime göre iki dikdörtgen parça kestim. Kol ve yaka oyuklarını da eski elbiselerime göre hazırladım. Kolları ölçüyle kesince çok sıkıntı yaşadım. Üstüme göre ayarlamak çok zor oldu. "Bir daha kalıpsız çalışmayacağım" diye birşey çıktı ağzımdan ama, uygulanabilirliği tartışılır :)  Kazasız belasız bitirildi ve giyildi ya, gerisi önemli değil. 

İki elbise daha yolda, bu kez kalıp çıkarıp dikim aşamalarını da paylaşacağım. Ondan önce biri bana poz vermeyi ve fotoğraf çekmeyi öğretirse çok memnun olurum :) 

Deniz SAĞDIÇ Resim Sergisi: "Tin"

Yılın son haftasından herkese merhaba :) Atatürk Kültür Sanat ve Kongre Merkezi' nde geçtiğimiz cuma Deniz Sağdıç' ın  "Tin" adlı resim sergisi açıldı. Deniz Sağdıç kimdir derseniz resmi web sayfasına buradan ulaşabilirsiniz. 

Veeeeeee 52. HAFTA

2015 de bitti be.. 52. Hafta geldi çattı. Tam anlamıyla olmasa da, listelerin yarısından çoğunu tamamladım. Annemin hastane işlerinden sonra elim hiçbir şeye gitmedi açıkçası. Ama 2016 da harika ve geliştirilmiş bir programla listelere devam ediyoruz. 

Hiçbir şeye vakit ayırmadığımı, iyice tembelliğe alıştığımı fark ettiğimde başladım bu listeleri yapmaya. Haftada 1 kitap, 1 film, 1 parça dikiş ve 1 kendin yap projesi olarak listeler hazırladım. İşte 2015 yılında yaptığım listelerden  bu hafta yapılacaklar da dahil olmak üzere gerçekleştirebildiklerim:

Okunan Kitap   :47 

İzlenen Film     :52 

Dikilenler         :45 

Kendin yap' lar :35

2014' e göre çok iyi. Şimdi fark ediyorum da, baya iyi. O değil de, iyi yapmışım :) demek ki kasım-aralıkta da yapsaydım listeleri olacakmış bu iş. Hepsini ben yaptım :)) Kendi kendime acayip mutlu oldum şuan :) 

Neyse bu son hafta ekleyemediklerimi paylaşmayı düşünüyorum. Ayrıca 2016 listelerini biraz daha geliştirdim. Haftaya pazartesi görüşürüz o zaman, Mutlu Yıllar..:)

Her Gün 1 Kitapta 2. Gün: İvan İlyiç' in Ölümü/ TOLSTOY

Rus edebiyatında en sevdiğim yazardır Tolstoy. Sefiller ve Don Hikâyeleri'ni ardı ardına okuduktan sonra rus edebiyatı okumamaya karar vermiştim, Tolstoysuz edebiyat da bir yere kadar.

Severek bir çırpıda okudum dün kitabı. Muhteşem bir kitap. Koşun, alın, soluksuz okuyun. 

Kahramanımız İvan İlyiç yüksek rütbeli bir yargıçtır. Hayatındaki herşeyin olması gerektiği gibi olduğunu düşünürken, doktorların belirleyemediği bir hastalık yüzünden ölmeden önce haftalarca acı çeker. Ve bu çaresiz bekleyiş döneminde tüm hayatını sorgular. Kitap en iyi bir paragrafla anlatılabilir;

"İvan İlyiç'in manevi acılarının bir nedeni vardı. O gece ayak ucunda uyuyan Gerasim'in çıkık elmacık kemikli, uysal yüzüne bakarken aklına birdenbire şu düşünce gelmişti: ya bütün hayatım, yaşadığımın bilincinde olduğum bu hayat, gerçekten olması gerektiği gibi değilse? Kendisinden yüksekte olanların iyi saydığı şeylere karşı içinde uyanan belli belirsiz kıpırdanışlar, hani şu içinde uyanır uyanmaz kovmaya çalıştığı zayıf kuşkular doğru  olabilirdi ve belki bunun dışındakiler gerçeğe aykırıydı!" 

Hiç vakit kaybetmeden okuyun. İyi okumalar. 

Koku/Patrick Süskind

Kitabın kahramanı  Jean-Baptiste Grenouille tüm insancıl duyumlardan ve duygulardan yoksun, yalnızca kokulara karşı görülmedik derecede duyarlı, istediği kokuları üretebilmek için cinayet işlemekten çekinmeyen bir katildir. Paris'te pis bir ortamda doğan adam ordaki kokuyla bir yetenek kazanır ve bunun onun için verilmiş bir yetenek olduğunu anlar. Herkesin, her şeyin kokusunu almakta, tüm kokuları üretmekte gerçek bir dahi olan bu genç adam, kendi kokusunun olmadığını, bulunduğu yerlerde insanların kendisinden çıkan kokuyu alamadıklarını anladığı gün, dünyasını yitirir. Kendisi için tek çıkar yol, başkalarına sanki insanmış izlenimi verecek kokular sürünmektir. Toplum içinde bireyselliğini hiçbir zaman edinememiş, ama kendi benliğinin dışında her şeyi yaratabilmiş bir dahiyi sergileyen bu görkemli alegorinin olağanüstü bir akıcılıkla erişilen son bölümü, benzeri herhalde Kafka' da görülebilecek bir insanlık tragedyasının simgesidir.(Vikipedi)

Bugün sabah sabah biraz sağdan soldan çalıntı yaptım. Kitap kapağım yok, ibooks' ta okudum kitabı. Tasarımcısını bilmiyorum, ama kapak tasarımı çok iyi olmuş. Bu kapak sayesinde yeni ve güzel bir de blog buldum. Ziyaret etmek isterseniz buyrun.

Kitabımız  1985'te yayınlanmış bir bestseller. Satışa çıktığında Almanya' da olay yaratmış, aylarca liste başında kalmış bir kitap. 2006 yılında da sinemaya uyarlanmış. O yıllar benim de herkes gibi DVD kiralama ve film izleyerek sabahlama yıllarımdı. Çıkar çıkmaz izlemiştim. Filmi beğenmediğim için kitaba ön yargıyla yaklaştım hep, elim gitmedi. Aslında uyarlama filmlerinin çoğu başarısız olur biliyorum, önce filmi izlemek gibi bir talihsizlik oldu işte. 

Kitabı okuyunca anladım ki, bu kitabın filme uyarlanması imkansız. Hikayenin kendisi,detayları ve betimlemeleri çok iyi. Kitabı yeni bitirdim, filmi tekrar izleyeceğim. Başarılı bile diyebiliriz filme, göreceğiz. Aman diyeyim önce kitap.. 

El Boyama Çanta

Bu çantayı yazın boyayıp işledim. Tatilde kullanırım diye herşeyini hızlı hızlı yaptım, tatile götüremeyince de kaldı bir köşede, kullanamadım. 

Keten kumaş üzerine kumaş kalemiyle boyadım bu çantayı. Önce kumaş boyası ve fırçayla çizdim tabi. Sonra boncuklarını, paralarını diktim. Ta taam.. Çok güzel oldu olmasına da, biraz dik dursun diye dolgu malzemesi koyulacak ve astarlanacak hala. Yarım işlerimi bu ay bitirmeye karar verdim. Yıl bitmeden hepsi bitecek inşallah. 

Tesbih Kolye

Bu kolyeyi yazın yapmıştım. Takmamla kopması bir olmuştu :) Anca toplayabildim. Bu aralar elim hep incik-boncuğa gidiyor. Her işi de bitiremeden yarım bırakıyorum.  Zincirden püskül kolye yapmak oldukça kolay. Boncuktan yaparken çok zorlandığım bir sırada kolaya kaçarak buldum bunu :)

Siteyi buradan ziyaret edebilirsiniz. Yapılacak çok versiyon var, google'a bir sorun bak neler buluyor size, kolay gelsin.