18 Mart 2016 Cuma

Haftanın filmi: Fakat Müzeyyen Bu, Derin Bir Tutku



İsmi bir film için fazla uzun, bir o kadar da dikkat çekici her şeyden önce. Bu haftaki filmimiz de kitaptan uyarlama. İlhami Algör'ün aynı isimli kitabı 2005 yılında yayınlanmış, yönetmen Çiğdem Vitrinel de ikinci uzun metraj filmi için bu hikayeyi seçerek 2014 yılında sinemaya uyarlamış. İlk filmi Geriye Kalan da en iyi yönetmen dalında altın portakal sahibi. Film aynı yıl en iyi görüntü yönetmeni dalında altın portakal sahibi. 
Başrollerini Erdal Beşikçioğlu ve Sezin Akbaşoğullarının paylaştığı hikaye, bilinmedik bir hikaye değil; kadın, aşk hakkında adamın bildiği her şeyi altüst eder. Adamın da kendi tarifiyle: "bizim buralarda kadınlarımız ayıp,yasak, günah üçgeninde sıkıştırılmış vaziyettedir. Ama öyle görünüyor ki müzeyyen bu üçgeni çoktan yırtmış, yerine bir şeytan üçgeni yaratmıştı."

Filmde en sevdiğim sahne; filmin sonunda  arif ve kadının arabadan indikleri sahne oldu. Bir kadının sevgisini en çok, en içten belli ettiği an; sebepsiz yere, yersiz zamansız sevdiği adamı öpmesi bence. 

Filmden sevdiğim replikler ise şöyle;
- Bazen sadece bir "çıt" sesi duyarsın.
- sevdiği kadına derdini anlatamayan, zira kendi de anlamayan bir adamın hikayesi. 
- kimse hayatından memnun değil, bir tarafımız kalk gidelim diyor, öbür tarafımız otur oturduğun yerde.
- belki de ben hikaye kahramanı değildim, o da hikaye değildi. 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder