Sherlock Holmes: Dörtlerin Yemini/ A.C.Doyle

Bu kitabı maalesef hastanede okuyup bitirdim.

Annem geçirdiği baygınlık ve çarpmaya bağlı beyin travmasından dolayı şuan hastanede. İki gün yoğun bakımda kaldıktan sonra servise çıkarıldı. Küçükken geçirdiği havale yüzünden eklem romatizması vardı, bu da kalp kapakçığında daralmaya sebep olmuş. 

Ailenin kadınları talasemi taşıyıcılığından dolayı düşük tansiyonlu ve kansızlık çekiyor bizde. Ananem, annem ve teyzem, ben ve iki kuzenim hepimizde var. Kalpte bir rahatsızlık hiç aklımıza gelmedi. Pazartesi günü anjio olacak, nasıl bir tedavi olması gerektiği kararlaştırılacak. Allah şifa versin, başımızdan eksik etmesin inşallah,hepimiz çok korktuk.

Arthur Conan Doyle'u ve Sherlock Holmes'u anlatmaya gerek yok, bilen bilir. Bilmeyenler için de öykülerden kısaca bahsedeyim;

1. Kitaba ismini veren hikaye "Dörtlerin Yemini" nde hindistan-ingiliz savaşı sırasında bir racadan çalınan bir hazine ve etrafında dönen olaylar söz konusudur. 

Hikaye değil romandır, derlemeye sıkıştırılıverilmiş. Okuyamadığım kelimeyi nasıl yazdım hayret, sıkıştırılıverilmiş nedir...

2. Sahte Nişanlı; evlenmek isteyen bir genç kız ve üvey babası arasındaki miras meselesi ele alınıyor. Başka bir derleme kitapta okumuştum.

3. Sarı Surat; dul bir kadının önceki evliliği ile ilgili bazı önemli gerçekleri, yeni ve çok sevdiği kocasından saklaması neticesinde , yeni koca soluğu dedektifimizin kapısında alıyor.

4. Brook Sokağı Cinayeti; başarılı ama parasız bir genç doktorun, ne idüğü belirsiz bir yatırımcı sayesinde muayene açması, bu yatırımcının garip davranışları dolayısıyla dedektife başvurması ve beklenmedik bir son. 

5. Boscombe Vadisinin Esrarı; bu hikayeyi de başka bir holmes kitabında okumuştum. Babaları arkadaş olan ve birbirini seven iki genç, evlenmelerine izin vermeyen bir kız babası, ve ansızın ölen oğlanın babası var. Cinayet oğlanın üzerine kalınca holmes'a başvuruluyor. Bi halt anlamadınız değil mi:) ne biçim anlattım. 

6. Ve son hikaye de Kayıp Antlaşma. Son ana kadar zorlayan, güzel bir hikaye. Dış işleri bakanlığındaki görevinde başarısı ve dayısı sayesinde yükselen bir genç, önemli bir uluslararası antlaşmayı kaybetmesiyle mahvolmanın eşiğine gelir, e antlaşmayı bulmak da dedektifimize kalır. 

Dörtlerin yemini güzel. Sahte nişanlıyı tekrar okumadım, atladım ama gerçekten iyi bir hikaye. Ve son olarak kayıp antlaşma da çok iyiydi. Holmes hikayelerini asla geri çevirmem. İyi ve sağlık dolu haftalar, dikkat edin kendinize, sağlıktan gerisi boş. 

44. Hafta: Kar Taneli Makyaj Çantası

44. haftadan selamlar. Geçen haftanın kitabını bitiremedim. Bu haftanın ibooks kitabı Yevgeni Zamyantin 'in "Biz" kitabına başladım. İçimi dökesim varmış ki bunları yazıyorum size alakasız alakasız. Neyse aman, bu haftanın dikiş işi nurşanın bir yıldır beklediği makyaj çantası oldu :) Evet yanlış duymadınız, kısmen de olsa utanarak söylüyorum ki, bir yıldır nurşam bu çantayı getiricem diye yollarımı gözlüyor. En ayıp olanı da bir yıldır dikilmiş ve astarlanmayı bekliyor bu çanta :/ Dün getirip geri götürdüm üstüne :D :D Nasıl bir manyağım çözemedim :))) 

Sonunda bugün teslim ettim. Bu haftanın dikiş projesi şimdilik bu olsun, canım birşey yapmak istemiyor bu aralar. Hani başka bir şey dikemezsem kendimi kandırayım bunu astarladım diye :) Soranlarınız olursa keyfim yerinde, 2 broke girls izliyorum ardı ardına bugünlerde, neşeliyim. Bol bol takı yapıyorum bu hafta, hafta sonuna doğru da onları eklerim. E oldu o zaman, kalkayım ben. Görüşürüz..

İnsanları Okumak/ Jo-Ellen Dimitrius

Yıllar önce başlayıp bitiremediğim bu kitabı bitirmek için doğru zaman sanırım. 

Bitirdiğimde güncelleyeceğim. 43. Haftadan selamlar.

Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi "30. Yıl Sergisi"

KEskişehir Büyükşehir Belediyesi Atatürk Kültür Sanat ve Kongre Merkezi' nde 12 Ekim'de açıldı bahsettiğim sergi. Öğrencilerin eserlerinden oluşan harika bir karma sergi.

Sergide fakültenin tüm bölümlerinden öğrenci eserleri var. Resim, heykel, baskı, cam, seramik.. Fotoğrafları çekerken çok zorlandım, hepsi çok güzel. 7 Kasım'a kadar gidip görebilirsiniz.

Engin ORUÇ

Huriye PÜYE

Ragıp Can ERTAŞ

Koi Balığım

Akşam başladığım resmi bugün tamamladım. En nefret ettiğim şeydir aslında gölgeleri parmakla dağıtmak. İşyerinde bitsin akşam devam etmeyeyim diye hemen bitiriverdim. Çok pis çalışmışım her zamanki gibi.. Hani bittiğini de görün istedim. Kalemler, fırçalar, kitaplar, kumaşlar hayatınızdan eksik olmasın, görüşmek üzere..

Resim Sevinci :)

Çok uzun zamandır ne kalem, ne fırça aldım elime. Bugün can sıkıntısından işte birşeyler karalayınca nasıl iyi geldi :) haftanın kalanında başka birşeye elimi sürmem..

Bu Haftanın Kitabı: Bu İşte Bir Yalnızlık Var/Tuna KİREMİTÇİ

" Odadaki tek abajurun aydınlattığı yüzünde beni korkutan bir ifade vardı. O ifadeyi Nazlı'dan hatırlıyordum. Bir kapıyı bir daha açmamak üzere kapattıkları zaman, içlerinde olup biteni artık bir erkekle paylaşmaya gerek görmedikleri zaman, yanınızda durup da aslında 100 km uzakta olmak istedikleri zaman kadınların yüzünde bu ifade beliriverir. " 

Kitabı okuyabileceğim en doğru zamanda okudum sanırım. Kötü, keyifsiz, sıkıcı, berbat bir hafta geçiriyorum. Öyle ki fotoğraf çekmek bile zor geldi.

İlk kez Tuna Kiremitçi okudum. Betimlemeleri insanın içine işliyor. İsteseniz de, istemeseniz de hikayenin içine çekiliyorsunuz. Çok beğendim. Belki de içinde bulunduğum ruh halinden abartmışımdır bilemem, onun kararını da okuyup siz verirsiniz artık. En sevdiğim paragrafı da paylaşmadan geçmeyeyim, bol kitaplı haftalar.