25 Şubat 2016 Perşembe

The Revenant (Diriliş)


Diriliş (özgün ismiyle The Revenant), Alejandro G. Iñárritu'nun yönettiği, 2016 yılında vizyona giren biyografik western gerilim filmi. Senaryo Michael Punke'nin 2002'de yayınlanan aynı adlı romanından uyarlanarak yönetmen ve senarist Mark L. Smith tarafından yazılmıştır. Filmde sınır sakini Hugh Glass'ın (1780–1833) hayatından esinlenilmiştir. Filmde Leonardo DiCaprio, Tom Hardy, Will Poulter, ve Domhnall Gleeson gibi yıldız oyuncular rol alıyor.
Film ABD'de 25 Aralık'ta sınırlı sayıda, 8 Ocak 2016'da kapsamlı olarak sinemalardaki yerini aldı. Türkiye'de ise 22 Ocak'ta gösterime girdi.
88. Akademi Ödülleri'nde 12 adaylıkla en fazla adaylık elde eden film olan Diriliş, 73. Altın Küre Ödülleri'nde kazandığı Drama Dalında En İyi Film, En İyi Yönetmen ve En İyi Erkek Oyuncu ödülleriyle en fazla ödül kazanan film olurken, 69. BAFTA Ödülleri'nde kazandığı 5 ödülle gene en fazla ödül kazanan film oldu.(Vikipedi)
Bakalım sevgili Di Caprio bu oyunculukla oscarına kavuşabilecek mi? :)) Haftasonu sırf bunu görebilmek için izleyeceğim töreni :) Oyunculuğunu bilemem, bana göre verin artık garibe günahtır. Film başarılıydı yalnız. Biraz uzun, 2,5 saat kadar sürdü. Ama sıkılmanıza fırsat kalmıyor,akıcı bir hikaye var. 

Haftanın Kitabı: Veronika Ölmek İstiyor/Paulo Coelho



Beni içinde bulunduğum saçma ruh halinden kurtaran kitap bu kitaptır. İlk kez Paulo Coelho'nun bir kitabını okudum. Set halinde tüm kitaplarını almayı planlıyorum yakın zamanda. Çok sevdim. 

Nasıl bir seçim, nasıl da denk geldik bilmiyorum. Okuduğum her satır içimi deliyor, tutamıyorum kendimi. Salya sümük başladım kitaba. Önce kitaptan bahsedeyim madem. Kahramanımız Veronika, hayatın kısır bir döngüden ibaret olduğunu, yaşamın amaçsızlığını düşünerek intihar eder ve başarılı olamaz. Gözünü bir akıl hastanesinde açar. Aldığı ilaçlar kalbini kötü etkilemiştir ve 5 gün ömrü kaldığı söylenir. Veronika kalan günlerini akıl hastanesinde geçirecektir. Spoiler vermeyeyim, kitabın devamında veronikanın hastanede geçirdiği günler anlatılıyor.

Çok güzel bir kitap, çok sevdim. Tabi beni bu kadar etkilemesinde birkaç ay öncesinde intiharın eşiğine geldiğim gece de var. Hayatımın amacını sorguladığım ve cevap bulamadığım o hafta, kitap alınmış ve kapağı açılmamış sırasını bekliyordu. Eşim şehir dışında görevdeydi. Sürekli kabus görüyordum,uyuyamıyordum. Yalnızlık bir yandan depresyon bir yandan derken ilaç gibi geldi bu kitap. Velhasıl kelam, başucu kitaplarımın arasında yer alacak bu kitap artık. 

24 Şubat 2016 Çarşamba

Tespih..


Kocam bu ara tespihe merak sardı. Yapıyorum kopartıyor. Yapıyorum, hediye ediyor. Yapıyorum kaybediyor.. Bu sonuncu :) 

Deri Küpe


Bu aralar takı işine sardım, dikiş dikmekten daha zevkli :) Güzel olan başladığın gibi bitmesi aslında, yarım kaldı mı sevmiyorum ben.. Deriden kestim klipse geçirdim ve bitti. 10 dk :))

23 Şubat 2016 Salı

Öfke


Fury, 1945 yılının Nisan ayında, İkinci Dünya Savaşı'nın son günlerinde geçiyor ve Komutan Wardaddy, topçu Boyd Swan, yükleyici Grady Travis, şoför Trini Garcia ve yardımcı şoför Norman'dan oluşan müfrezenin, 300 düşman askeriyle karşılaştığı ve tüm imkansızlıklarla savaşmak zorunda kaldığı 24 saati konu alıyor. Beş askerden oluşan küçük ekip, zırhlı tanklarıyla, Almanya'da savaşın ortasında kalır ve bu ekip bölgede kalan son Amerikan ordusu askerlerinden oluşur. Birlik az sayıda askerden oluşmasının yanı sıra cephane anlamında da bir hayli zor durumdadır. Gruba komuta eden Çavuş Wardaddy'nin Avrupa'nın tamamını yıkıma uğratan bu savaştaki son görevi, askerlerini Nazi birliklerinin kuşatması altında olan bu bölgeden sağ salim çıkarabilmektir. 20. yüzyılın en kanlı senelerinden biri olan 1945 yılında geçen ve müfrezenin geçirdiği bir günü ele alan savaş dramının yönetmeni ve senaristi David Ayer. Filmin başrollerini ise Brad Pitt, Shia LaBeouf ve Logan Lerman paylaşıyor.(beyazperde.com)


22 Şubat 2016 Pazartesi

Bileklikler


Küçük de olsa tatil bitti, e boş geçirmek olmazdı tabi. Eşim ve kendim için uzun zamandır örmeye üşendiğim bileklikleri sonunda örebildim. Bu örgüden yabancı sitelerde türk işi diye bahsediliyor. Öğrenene kadar canım çıktı. Fotoğrafta görüldüğü gibi bitişleri de beceremedim. Neyse daha iyilerine inşallah.







21 Şubat 2016 Pazar

Marslı


Mars gezegenine astronotların gönderildiği bir görevde, Mark Watney isimli astronot şiddetli bir fırtına sonrası öldü sanılarak ekibi tarafından terk edilir. Fakat Watney hayattadır ve kendisini Mars’ta yapayalnız bulur. Elindeki sınırlı olanaklarla, zekasını ve dayanıklılığını kullanarak dünyaya yaşadığına dair bir sinyal göndermeye çalışır. Milyonlarca mil uzakta NASA ve uluslararası bilim insanları durmaksızın bu ‘Marslı’nın eve dönmesi için uğraşırken, ekip arkadaşları da tehlikeli bir kararın eşiğine gelecektir...

Ekim 2015'de vizyona giren Marslı'yı dün akşam izledik. Son zamanlarda izlediğim en iyi  uyarlama filmlerden. 2015 En iyi Film, En iyi Erkek Oyuncu, En iyi ses kurgusu, En iyi ses miksajı, En iyi görsel efekt, En iyi yapım tasarımı ve En iyi uyarlama senaryo olmak üzere 7 Oscar Adaylığı var. Bir hafta kaldı, benim aday filmleri izleme telaşım başladı. :) Aslında en iyi erkek oyuncu oyum The Revenant'ı izledikten sonra Di Caprio'dan yanaydı, bu kez haketti demiştim:) Ama Matt Damon çok iyi bir oyunculuk sergilemiş. İzlerken ondan daha heyecanlıydım çoğu zaman :) Kesinlikle tavsiye ederim, iyi seyirler..

Tiyatro: Ağır Roman


Kolera sokağı...
Bıçak sırtında yaşanan hayatların "ağır romanları"
Hayatın dışına itilmiş, kabul görmemiş, ama yılmayıp bir şekilde ucundan tutunmaya çalışan kolera sokağı sakinlerinin birbiri içine geçmiş hikayelerini konu alır oyunumuz. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları Metin KAÇAN'ın kült olmuş eserini, Barış ERDENK yönetiminde sahneye uyarladı ve 16 Şubat'ta prömiyerini gerçekleştirdi. Her zamanki gibi harika bir iş çıkarmışlar ortaya, ellerine sağlık. Salon koridoruna kurulan platformla oyun tüm salona yayılmış. Gidip bir görün derim. Oyun ayrıca 11-13 Mart tarihleri arasında İstanbul Zorlu Center' da turnede olacak. İşte oyundan birkaç kare.





Yazan: Metin KAÇAN
Uyarlayan: Zerrin AKDENİZLİ
Yöneten: Barış ERDENK
Müzik: Orhan Enes KUZU
Dekor Tasarım: Emre SATI
Kostüm Tasarım: Funda KARASAÇ
Işık Tasarım: Zeynel IŞIK
Hareket Düzeni: Sibel ERDENK
Yönetmen Yard.: Özgür ONAN

Oynayanlar
Berkay AKIN
Emre BASALAK
Özlem BOYACI 
Özlem BAYKARA DANACI
K.Sinan DEMİRER
Mustafa KILIKCI
Mert KIRLAK
Serhat ONBUL
Yalçın ÖZEN
Ecren CAN SERİM
Mehmet Alp SUNAOĞLU
Ayhan BEKDEMİR
Özer BİLGİÇ
Utku ÇUBUKÇUOĞLU
Gülşah ERARAÇ
Berkay Osman GÖKÇEK
Nazlı İNAN
Gamze KILIKCI
Emel ALNADY SUNAOĞLU
Orçun TİRYAKİ
Seçil Didem ÜNER

11 Şubat 2016 Perşembe

Tekrar merhaba..

Blog'u kapatmıştım aslında; yaptığım her şeyi kendim için yapıyorsam, başkalarına bir faydası yoksa burada ne diye paylaşıyorum, kime ne faydası var deyip kapattım. Sonra bir eksiklik hissettim, içimi döküp rahatlıyorum bütün bu saçma şeyleri yapınca.

Ortalıktan kaybolduğum bu dönemde hiçbir şey yapmadım. Sebebini bilmediğim çok zor bir dönemden geçtim. Depresyon bu; mantıklı bir sebebin olup olmayışıyla ilgilenmiyor. Bu aralar çok "boş" yaşıyorum, böyle boş yaşamaya alışık olmadığımdan bünye yadırgadı galiba :) 

Bu yıl listeler devam edecek; baştan söyleyeyim ilk zamanlar biraz geride kalabilirim. Yetişmeye çalışacağım şimdi, tempoyu artırmayı planlayıp saçma yerlere sapacağım biliyorum. Ama daha önemlisi yeni bir ben olacak bu yıl. Kulağa çok bencilce geliyor farkındayım, ama içimi çürüten, ömrümü kemiren tüm negatif durum ve insanları hayatımdan uzaklaştıracağım bu yıl. Hayat müşterektir, ilişkilerde iki tarafında çaba sarf etmesi gerekir. Aynı anlayışı fedakarlığı göstermeyen insanların canları sağolsun, hepsinin yolu açık olsun. Benim ve eşimin huzurunu bozan her şey benden uzak olsun artık. 

Yaşımız başımız belli, kimseye nasıl davranması gerektiğini öğretecek değilim. Ama bende de peygamber ahlakı yok. Kararımın sonuna kadar arkasındayım. Her neyse, anladığınız üzere bir takım sıkıntılar yaşandı bu süreçte. Haftaya izne ayrılıyorum inşallah (daha amirimin haberi yok bu karardan :/) Bu haftayı da saymazsak, bir hafta sonra görüşmek üzere.